öğrenirsin atla deve bişey değil. her detayına bokuna püsürüne hakim olmazsın ama öğrenirsin yani. nihayetinde arama motoru optimizasyonu.

Peki nereden öğrenebilir bu arkadaş?

@confessions of an adman için soruyorum :)

aynen, kursa falan para veremem su an. google'layinca da cikiyo ama surasi iyidir diyen varsa karmasi bol olsun

seo'da yasal olarak yapabileceğin şeyler sınırlı zaten. onları da bi günde öğrenirsin.

alt tagleri kullanmak,
h1 h2 h3 hiyerarşisini doğru yapmak,
title description vs. dinamik kullanmak
webmasters toola kayıt bilmem ne çok ekstrem şeyler değil yani.

Şu checklist'i oku anla tamamdır: www.clickminded.com

“Sarhoşluk veren her şey haramdır. Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.” (İbni Mâce, Eşribe: 10.)

önemli olan zarar vermesi değil ki.

(bkz: çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır)

sigara da zaten harama yakın mekruhtur.

öyle her şeyde vicdanımız, kimseye zararım yok falan diye kurtulamayız bence :)
meal.ihya.org

İslamda yeri yok. Misal kendi kızınla seks yapman serbestken bu yasak. Acayip bir din.

Onemli olan bilincin acik olmasi anladigim kadariylan oradaki "azi" kelimeside hic bir sekilde kullanilmamasi gerektigibi belirtiyor anladim

bir de sigara örneğiyle yola çıkarsak o işin ucunu bulamayız. birisi de çıkar patates kızarması da zararlı o da mekruh der.

islamda kendi kızınla seks yapmak nerde serbest merak ettim doğrusu. (hadis örnek vererek islam şöyle islam böyle demeyin)

alkol yasak, bu çok net. tiner, bali vs. sıkıntı değil.
islam çok ilginç di mi?

İyi de kuranda extacy haramdır yazması gerekmiyor ki. Ya da kokaın yasaktır size. Bazı şeyler çağın gereklerine uygun tespit edilmeli.

üstteki arkadaşlara cevaben tiner bali serbestliğini nereden anladın? o hadise göre öksürük şurubu bile günah çünkü kafa yapıyor.

ulan bana da islamı savundurtuyorsunuz ya helal olsun.

tıbbi kullanim, temizlik amacıyla kullanım, ısınma maksadıyla yakmak falan bunların yeri var. içmek istersen yasak, likörlü kek de yasak, elmadan armuttan aldığın da yasak. kendi vücudunun ürettiği alkol de haram, ne bok yersin bilemiyorum.

bugünün islamcılarına göre alkol almak, yılbaşı kutlamak, kadınla tokalaşmak falan büyük günah, ama belli ki trilyonluk soygunlarla, dolandırıcılıklarla hiç bir dertleri yok. hatta bir akp'li vekil günah işleme özgürlüğünden bahsetmişti. sen de bu özgürlüğünü kullan ve iç arada sırada. jet fadıl gibi umreye/haca falan gidip bu ufak günahları da sıfırlarsın sonra. malum o sürekli sıfırlıyor ve inananlar da sürekli kendisini affediyor ve paralarını güvenle tekrar tekrar teslim ediyorlar.

Adam inandığı dinle alakalı 1 sorusunu paylaşmış. İslam'a karşı olan ataklarınızı yapmanız için uygun yerin burası olduğunu düşünmüyorum. 40 yıllık ateistim, ben bile sinirleniyorum bu tarz durumlara.

Soruya gelecek olursak, dini tercihimi yapma aşamasında az çok kuran sayfası çevirmişliğimden bildiğim kadarıyla alkol almak İslam dininin kesinlikle haram kıldığı 1 şey olmakla beraber, bu günahı üstlenip üstlenmemek senin inisiyatifinde olacaktır diğer her şey gibi.

Benim müslüman olup alkol alan arkadaşlarım da, "günahsa da Allah'ım affetsin artık" vs sözlerle geçiştirip kendilerini rahatlatıyor.

Ben w10 kullanıyorum ve canavar gibi çalışıyor. Ama sıkı gamer değilsen Linux gayet güzel bir olay. Mint tavsiye ederim.

Sıkı gamer değilim. Şu an pc'de civ5 ve fm16 dışında oyun yok. Olsa en fazla 1-2 oyun daha olur.

ubuntunun son cikan versiyonu asmis diyorlar. acilis hizi ozellikle sasirtmis kullanicilari. bir dene derim.

mac os benzeri elementary os öneririm. ubuntu tabanlıdır.

wordpress.org

wordpress.org

aktüel havuza katıldı, akp yayın organı oldu.

şimdi baktım, tempo da format değiştirmiş:

www.dijimecmua.com

dmoz ilk adresin olmalı. ama nasıl bir linki kabul ederler, anlayamadığımı söylemeliyim.

yazarkafe'ye yazı atmaya çalış. hürriyet.com'dan backlinkin olmuş olur. uludağsözlük ve itüsözlükten de backlink alabilirsin. ekşisözlükten backlink olamıyor..

ama son algoritmalarda, backlinkin pek de önemi kalmadı gibi.

Öneriler için teşekkürler. Site doz kayıtlı zaten. Ama bazı alt sayfaları spesifik keywordlerde yükseltmem gerek. Backlink sanırım hala önemli. İçeriğim çok iyi ama yeterince backlinkim yok. Sosyal medyada da az varım ondan da olabilir.

alexa veriyi yanılmıyorsam sadece eski ismiyle toolbar ya da şimdiki muadili ek bir program yüklü olanlardan alıyor.

dolayısıyla ciddi bir örnekler sorunu var. ne demek istiyorum?
alexayı bilgisayarına kim kuruyor? daha çok kendi sitesisinin sıralaması yükselsin isteyen webmasterlar. bu da böyle adfly adsense vs. tarzı sitelerin yükselmesine sebep olabilir.

benzr bir şekilde r10 tarzı siteler de bi ara çok yüksekte çıkıyordu.
işte bunlar hep örneklem hatası.

Söylendiği gibi bilgisayardaki ek bir yazılım ile toplanıyorsa bu veri, bırak reklam engellemeyi (ki kısmen karşıyım) hala insanlar porgramları next next yaparak kuruyor olmalı. Belki de porgramı kurarken böyle sitelere kendi giden programcıklar bile kuruyor olabilir kitleler.

Bir de adf.ly 10 saniyeliğine reklam gösterip asıl linke yönlendiren site, yani bu da genelde download linklerinde kullanılıyor ve zannediyorum ki engellenmesi iyi bir şey değil, yani sonuçta reklam da görseniz istediğiniz şeye ulaşacaksınız sonunda.

Alexa kadar hikaye bir olay olamaz. Tayland'da yaşıyorum, kendi Türkçe siteme sürekli buradan giriyorum. Şu an Alexa Tayland'da sitem 915. sıraya çıktı. Demek ki burada kimse kurmuyor Alexa toolbar. Webmasterların falan hala Alexa sıralamasını dikkate alması inanılmaz.

Anam çok güzel ya, kivircik :) pofuduk kedi sevmek bambaşka. Petarkadas gibi sitelere ilan verdiniz mi? Hatta [email protected]'a fotoğraf ve iletişim bilgileriyle atarsanız şansı baya artar.

Bir hayvan bulduğunuzda onu derhal kısırlaştırma isteğinizin kaynağını çok merak ediyorum?
Sırf beğenip evinize alacaksınız diye neden doğasını bozuyorsunuz?

Ayrıca aşırı tatlı bi kediymiş.

@piremses teşekkürler :). İlanı fb ta paylaştım. köpeğim için gittiğimizveterinere de msj attım. petarkdaşla haysev e de birazdan msj atacağım. ilginiz için ve minnak için söylediklerinize ayrıca teşekkürler.

@vakumlu kedi için söylediklerinize teşekkür ederim.

çok ayrıntı vermeye gerek duymamıştım ama siz böyle sorunca cevaplayayım istedim.

önceden de belirttiğim gibi yıldız parkı'nda bulundu. bulunduğu vakit 2 kar yağışının ve soğukların olduğu dönemler. hasta olduğu için alıp bakımı üstlenildi. yine yine daha önce belirttiğim üzere davranışları nedeniyle evden atıldığını düşünüyoruz. yeniden dışarı bırakılsa kendini idame ettirebilir evet ama insanlardan nasıl korunur inanın hiçbir fikrim yok. çünkü gerçekten çok sıcak kanlı. yani işin özü olay "bu kedi çok güzelmiş evime götüreyim" değil, tedavi ettirip yuvalandırma amaçlıydı. kısırlaştırma nedeni de 2 tane. 1. si bu zamana kadar evde erkek kedi besleyip de belirli bi yaşa (1-1.5) gelip de kısırlaştırmayan bir kedi sahibi görmedim. çünkü koku bırakıyorlar. ayrıca kısırlaştırılmış kediler evde olabilitesi yüksek olan diğer kedilerle(özellikle kısırlaştırılmış) daha iyi anlaşıyorlar. 2. si gönlümüzden geçen değil elbet ama olur da tekrardan sokağa dönerse daha fazla sokakta kedi olmasını önlemek. ha bu lafım da yanlış anlaşılmasın. sokak hayvanlarına asla karşı değilim. beslediğim de birçok sokak hayvanı mevcut. ama türkiye'de hayvanlara verilen değer belli, barınakların hali belli...

Sokakta bi bu kadar daha kedi olmasın diyedir belki kısırlaştırma? Şunu söyleyen insanın hayranlarla uzaktan yakından ilgisi olduğunu sanmıyorum. Yahu hayvan işeyecek kum bulamıyor; kum ya kum. Ötesi var mı? Kalkıp hala doğadan bahsedenler dünyadan bihaber heralde. Bi kafanızı sokağa çıkarıp empati yapmaya çalışmaya davet ediyorum.

o kediyle de empati yapmak, rızası olmadan hiç bir canlıdan bir uzvunu almamak gerekir
edit; herkes aynı fikirde olmayabilir, önce insan olmak ve medeni biçimde yazmak çok önemli

İlle empati kurmak istiyorsanız önce hergün 10+ kedi besleyin. Aksi takdirde görmediğiniz zaten bi tarafınıza takmadığınız hastalanmış, araba çarpmış, tecavüz edilmiş, dövülmüş, zehirlenmiş, aç, üşüyen kedilerle günübirlik ilgilenen insanlara kalkıp ahkam kesmeyin ya da insanların neden kedileri kısırlaştırmak zorunda kaldığını anlamaya çalışın.

Kısırlaştırılmamış her hayvan ileride açlıktan ve soğuktan ya da hastalıktan perişan bir şekilde ölecek yüzlerce yeni hayvan demektir.
Hayvanlar insanlardaki gibi yaşamıyor cinselliği ve anne babalığı. Size zulüm gibi gelen şey, onlara yapabileceğimiz en büyük iyilik. Onlara yer bırakmadık, onlara av bırakmadık. Doğal olmayan süreci doğal olmayan yöntemlerle kontrol etmezseniz sonuçları çok daha büyük acılara gidiyor. Kimse hayvanların tüplerini, taşaklarını bağlamaya meraklı değil. Şartlar bunu gerektiriyor.

Medeniyetle cehaletin arasındaki ince çizgiyi de iyi bilmek lazım. Büyüdüğünde kendi çocuğuyla çiftlesebilen bir türden bahsediyoruz; "aman uzvum gitti" diye hayiflanabileceklerini ya da aile kavramının olduğunu mu düşünüyorsunuz allahaşkına? Sırf yazmış olmak için yazmayın bari, o kadar belli ki hicbir şeye dayandirmadan konuştuğunuz.

Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsunuz bu konuda? Kim demiş hayvanlarla alakam yok diye?
www.eksiduyuru.com

bu duyuruda gördüğünüz üzere (ayrıca görmedikleriniz) sokak hayvanları ile yakından ilgileniyor ve onlara karşı sorumluluk duyuyorum. Her hafta paket paket mama alıyor onları besliyorum. Evde ise 2 adet kedim var. Bir tanesi 3 sefer ölü doğurduğu için sağlığı açısından mecbur hissettiğimiz için kısırlaştırdık. Dğeri kısır değil.

Evde koku bırakması onun doğası gereği, işaret bırakıyor sahipleniyor o evi. Evet pis bir durum fakat o hayvanın muhakeme ederek yaptığı bir davranış değil sonuç itibariyle. Eğer doğasına özgü bir davranışı sizi rahatsız ediyor veya evinizi pisletiyorsa evinizde beslemez ve hayvanı özgür bırakırsınız.

mıncık mıncık sevmek istediğim halde bir hayvanı eve tıkmaya karşıyım.
Evet dışarısı tehlikeli, tıpkı bizim için olduğu gibi.

Eğer benim söz hakkım olsaydı evdeki kediler şimdi sokakta olurdu.

çok tatlı bir pisicikmiş! evdeki kedi nufusu insan nufusundan fazla olmasaydı keşke.. ben de paylaştım FB'da.

bu arada sokaktaki hayvanlardan bir haber yorum yapan insanlara benim de soyleyeceklerim var. 2 kediyi trafik kazalı bulup kurtaramamış, evdeki 3. kedimi sokakta bacagını kırık bulup tedavi ettirmek için eve alarak megerse hayatını kurtarmış biri olarak (kalan kardeşlerinin hepsi araba ezilerek ölmüşler...) hangi doğal hayat, hangi doğa diye sorarım??? Ne yiyip ne içiyorlar? Neler yaşıyorlar hiç haberiniz var mı? Sadece bir kedinin kısırlaşması ile sokakta can verecek yüzlerce kedinin önüne geçiliyor... Eve kapatıyorsunuz hayvanları diye söylenenler de aynı tip düşünce yapısına sahip, onlara da ayrıca laflar hazırladım da neyse...

Allah eğer varsa hayvanları vakumlu gibi sözde hayvanseverlerden korusun. Amin.

toplu şovenizm haklılık sağlamaz, kedinin doğası gereği üremesine karşı çıkıp, doğal hayat kalmadı kediler için diyerek uzuvlarını kestirip çelişmek ancak şov yapıp mantıkdan uzaklaşmakla mümkündür.

toplu cahillik de haklılık sağlamıyor,üzgünüm.
vakumlu'nun söylediklerini anlamanız için bir ay boyunca en az 10 kedi,köpek besleyip sağlıkları,açlığı,hastalıkları konusunda sorumluluk sahibi olmalısınız.
Olmayan vaktini, cebindeki son parayı bir can için ameliyata,yeme,ilaca harcamayanlar kalkıp körlüğünü hakikat olarak dayatmaya çalışınca komik bile olmuyor

İnsanca, medeni ve şovenizmden uzak bir konuda tartışmak isteyince,konuyla ve cevapla ilgisiz biçimde cahil yada konuyla ilgisiz gibi itham ediliyorsak bu seviye holiganist,tepkili ve öfkeli bir yana kayıyor demektir, yani medeni biçimde tartışmak mümkün olmaz, olmadı.

medeni ve insancıl olduğunuzu ileri sürüp sebep sonuç ilişkisini kuramadığınız için karşınızdakini öfkeli, holiganist ve tepkili olarak nitelendiriyorsunuz.
tekrar aynı öneriyi yapmak istiyorum: sadece 1 ay boyunca 10+ kedi besleyin (özellikle bu aylarda), sağlığı,tokluğu vb. gibi konularda çocuğunuzmuş gibi sorumluluk alın.
onların ne durumda olduğunu, yeni doğan mini minnacık yavrular soğuktan,kendi gibi ufak bebeler tarafından oyuncakmışçasına davranılmasından,etraftaki diğer kedi-köpeklerin gazabından,hiç tanımadığı bu dünyada araba altında kalarak can çekiştiğinde siz sıcacık yatağınızda yatarken yukarıdaki cümleleri kurup onların hayatına müdahil olduğunuz gibi müdahil olmanız gerekir. onların hayatına hem karışmamak gerektiğini iddia edip hem de bu cümleyi kurarak karıştığınızda bir önceki yazınızda olduğu gibi kendinizle çelişmiş olursunuz.
daha uzatmak istemiyorum

Okumak bir meziyettir, yazılanı okumak, anlamak, ama kim uğraşacak. yaman çelişkili hayvan sevgisi oyunu

@vakumlu @rakicandir @Big bada bum bum, normalde ayrı ayrı cevaplanabilir ama birbirinizi tanıyıp (rakicandir'ın ilk mesajından anladığım kadarıyla) aynı tip düşüncelere sahip olduğunuzu düşündüğümden tek mesajla cevap verebilirim diye düşündüm.

her hayvanseverin bu konuyla ilgili bir görüşü var. benim görüşüm de belli. lakin olay ne ara medeniyete, cahilliğe geldi anlayabilmiş değilim. ayrıca bu konu hakkında fikrimi söyleyebilmem için niye +10 kedi/köpek bakmak zorunda olduğumu (ha şunu da belirteyim yine hakkım var demektir) ve paramla sokak hayvanlarına ne yaptığım bilinmeden niye böyle bi etikete maruz kaldığımı da anlayabilmiş değilim.

maviyazar'ın söylediği ortam bırakmadık, doğal olmayan yöntemlerle engellememiz lazım sözü de anca bu kadar çarpıtılabilirdi. şahsi fikrim saldırırmış gibi cevap vermeden önce okuduğumuzu iyi anlamak da önemli.

normal bi toplum vs. olsak söylediklerinizde haklı olabilirsiniz. o zaman kimsenin de tutup "yok illa kısırlaştıracağız" diyeceğini sanmıyorum. zevkine yapılan bir durum yok ortada. amacımız o candan dolayı olacak diğer canları düşünmek. evde (bunu özellikle belirttim, kontrolüm dahilinde olduğunu belirtmek açısından) beslediğim bir tane köpeğim var 6 yaşında. bu zamana kadar hiç çiftleştirmedim de. işin garip tarafı normalde erkek köpek sahipleri ararlar dişi diye. baya bi kişi sordu "çiftleştirmek ister misiniz?" diye. hiçbirine geri de dönmedim. amacım mazoşistlik değil. onun sayesinde doğacak yavruları kimler sahiplenir iyi bakarlar mı diye düşünmekten yapamadım bunu. dişi sahiplerini tanımadığım için yapamadım ki çok istiyorum oğlumun bi yavrusu benimle olsun. sokak köpeğiyle yapsın hevesini alsın diyenler bile var. kapabileceği hastalıkları (ki kanser de bunlardan birisi), doğacak yavruları düşünmeden. kusura bakmayın da ben buna vesile olamam. aynı şey sahiplendirmeye çalıştığım kedi için de geçerli. ayrıca şunu da belirteyim gittiğimiz veterinerler de (izmir ve ist daki veterinerlerimiz) sadece ilaç parasına sokak hayvanlarını kısırlaştırıyorlar. kaldı ki evde bakılıp çiftleşme ihtimali olmayan her hayvana kansere davetiye çıkarıyorsunuz. erkekler için de dişiler için de geçerli bi durum.

bir de bir sorum olacak. hep bize denk geliyor olamaz herhalde. dışarıdaki su kaplarına izmarit atan, kedi köpeğe tekme atan, yollarda arabaların çiğnediği hayvanlar size hiç denk gelmiyor mu? kedi yuvalarını fln parçalayan tipler?

son olarak kendi adıma şunu da söyleyeyim.evet kediyi kısırlaştırdık. belki sizin söylediğiniz gibi hayvanın doğasına aykırı bi hareket yapmış olduk. ama ben şu şekilde düşünüyorum. olur da sokakta kalırsa (ki çok şükür özelden msj atan, ilgilenen birileri var. hepsine tekrar tşkler) en azından 10 tane kedinin hayatını kurtardığımızı düşünüyorum. yine olsa çok ekstrem bi durum olmadıkça yine yaparım.

edit: bilmediğimiz kelimeleri kullanmazsak daha iyi olur. (bkz: şovenizm)

verilen linke baktım şunu buldum mesela, şovenizm;

1 yaygın olarak aşırı milliyetçilik olarak bilinse de genel anlamıyla herhangi bir gruba körü körüne bağlanmaktır.

2 en geniş anlamıyla şovenizm, herhangi bir gruba olan aşırı, nedene dayanmaksızın oluşan bağlılıktır; sıklıkla karşı gruba olan nefret ve kötü niyet duygularını da beraberinde getirir. richard dawkins abimizin yalancısıyım vallahi.


3 kendine uygun gördüğü mutlak davranışları, düşünceleri yücelterek karşıtı olan anlayışı itin götüne sokma durumu.

(bkz: )eksisozluk.com

cümlenin genelinden gayet açık belli ne anlamda yazdığın ama peki :)

aynı fikirdeyim

kaplan gibi kedi. maşallah. evi korur lan bu.

Son durum nedir yuvalandı mı?

Benim kedim de kısır erkek ve evde tek başına kalıyor. Ama başka kedilere karşı toleransı sıfır, direkt tıslayıp kavga etmeye başlıyor. Böğürüp bağırmaya başlıyor sonra da ağlıyor. Aşırı kıskanç. Cama gelen kediye mama vermeyi kestik mecburen, camdakine bile tepki veriyor, anlaşamadı. Sürekli evde olmadığım için de yavru kedi sahiplenemiyorum, döver bizimkisi diye. Yetişkin kedi daha güzel olurdu ama benim huysuz biraz daha toleranslı olsa gerçekten düşünebilirdim.

@Alt4y öyle durduğuna bakma :). bende ki bütün hayvanlar böyle. dışarıdan camış içleri bebek :))

@neferkitty sözlükten bi arkadaşla dün akşam mesajlaştık. ev arkadaşına soracak.eğer olumlu yanıt gelirse salı günü, zamanı gelen aşılarını da yaptırıp yuvalandırıcaz inş :)

Siz kedinize asi da yaptirmayin, sonucta genclikten olmek dogasinda varken derisinin altina kanul sokulmasi dogalliktan epey uzak bir sey. Bir sey soylemeyeyim dedim ama dayanamiyorum.

Hayvan ozgurlugunu savunuyorum, evcillestirme denen insanin bok yemesi de igrenc bir sey. Gelgelelim evimde 3 kopek 4 kedi var. Bu celiskili bir durum mu? Hayir. Ben bu hayvanlari insanlarin dogayi somurmeyi biraktigi gun disariya salarim ancak. Biz bir hayvani evcillestirip, once gereginden fazla uremesine sebep oluyoruz, kafamiza gore "guzel" olanlari cok uretip turun genetik dengesini bozuyoruz, sonra vay efendim kisirlastirma dogalarina aykiri. Bir kedinin kopegin basik burunlu olmasi da dogasina aykiri ama bir iran kedisi, bir pug gorunce ay cok sevimli diye dibin dusuyor?

(Bu yanit tek bir kisiye degil, e ama dogasi diye hayvan dogurtmayi normallestirenlere yazilmistir.)

Hala arıyoruz. Durum güncelleyim dedim :)

kedigiller sayfasını denedin mi?

hayvan dogurtmayi normallestirmek?
doğurtmak?

cevap içinde saklı

(Bu yanit tek bir kisiye degil, dogurtmak - diyecek kadar her şeyin merkezine insanı koyanlara yazılmıştır.)

1- o tarihte gidilmez, muson dönemi, dışarı çıkamazsınız :(

fakyoras +1
illa gidecekseniz günlük olarak burada harcadığınızın yarısı gbi düşünün ama elektronik ya da hediyelik alacaksanız tabii fark edebilir. Patong bölgesinde kalın. Phi phi turuna çıkın.

edit: he yav he, iki dakika yağmur yağıyor sıkıntı olmuyor ama üstü tenteyle kapalı tekne ile tura çıkılmıyor orada evet.

kafasını dışarı çıkaramayacak adama phi phi turu önermiş. karavan mı tutsun, kapalı tekne mi kiralasın?

yok, yukardaki negatif cevaplara aldırma. Ben de temmuz başında 2 haftalık gidiyorum, hatta biletimi de aldım. Muson dönemi olduğu doğru fakat günlerce yağan yağmurdan bahsetmiyoruz burada. mesela 20dk yağmur yağar, 5dk içerisinde her yer kupkuru olur. yani kesintisiz güneş qeyfi yapamazsın ama evden çıkmamak falan söz konusu değil.

1)
2) Turların her biri kişi başı yaklaşık 60 dolar civarı. James bond 1 gün, phi phi 1 gün, Fantasea 1 gün, safari turu 1 gün. yemekler de günlük min 10 dolar ortalama 30 dolar.
3) Patong beach de otel vs tutulursa ulaşımda büyük kar edilir.
4)bol bol güneş kremi, sinek kovucu, sinek/böcek sokması sonrası krem rahat terlik. bol bol pazarlık yeteneği.

1- haliyle yağışlı olacaktır. hava sıcaklığı 25'in altına düşmez. 30un üstüne pek çıkmaz. Yağar sağlam yağar ama kurur geçer sonra gene yağar. Yani yoğun ve kısa bir şekilde yağar.Hava Çoğunlukla bulutlu olur. Daha önce denediniz mi bilmem ama yağmur altında yüzmek hoş oluyor.
2- Fiyatlar yüksek sezona göre daha uygundur. Pazarlık sınırları iyice geniştir. Neler yapmak isteyeceğinizi bilemediğim için bütçe söylemek zor. Günlük 10 dolarla da aç kalmazsınız 100 dolarla da. Örnek vermek gerekirse phi phi turları ortalama 700Bahtan başlıyor içinde öğle yemeği dahil.
3- Fil safarisi veya trekking yaparsanız fazlaca çamur olacağından zorluk yaşayabilirsiniz. Güneş oranı az olması, yağmur olması sebebiyle skuba veya normal dalış yaparsanız görüş düşüktür. Sivrisineklerin üreme sezonudur yanınızda ilaç bulundurun.
4- hazır gitmişken krabi taraflarını da gezin.

iyi eğlenceler.

Zaten söylenmiş, yağışlı bir dönem. Ayrıca deniz çok dalgalı oluyor ve boğulmalar bu dönemde çok artıyor. Ama o sırada Koh Samui tarafları gayet iyi oluyor, çünkü Tayland'ın doğu tarafında. Ben bütün bu yazı Samui'nin komşusu Koh Phangan'da geçirdim, hava o dönemlerde çok iyiydi. Yani illa belirttiğiniz tarihlerde gitme zorunluluğu varsa Samui tarafını düşünebilirsiniz.

Kendi sitemde Tayland hakkında bilgiler bulabilirsiniz bu arada: www.taylandgezi.com

çıkmaz bir şey, utorrent'te şu anda reklamlar var, premium versiyonunda muhtemelen o reklamlar yoktur :)

dosyayı değiştirirlerse bu farkedilir, firma bir anda çok büyük prestij kaybı yaşar. güvenilir sitelerden (bir torrent sitesi ne kadar güvenilir olabilir?) indirilen ve yeterli yorum/seeder vs. sayısına sahip torrentler temizdir %99 ihtimalle.

o parayı versen de bilgisayarına virüs girmeyeceğinin bir garantisi yok. o yüzden böyle kullanmaya devam et.

seed yapan biri değilsen, alldebrid al derim. son hızda kendi serverlarına indiriyor eklediğin torrent veya magnetleri. sonra da sen adamların serverlarından indiriyorsun.

utorrent 2.2.1 versionunu kullan reklam yok bişey yok.

qbittorent +1

uTorrent virüslü değil fakat bu program üzerinden indireceğin crack programların tamamı virüs trojan vs içerir. Bazılarının trojanlarını etkisiz hâle getirdiğin zaman indirdiğin program çalışmayacağı için içindeki zararlı yazılımları yok etmen de imkânsızdır.

Film vs indireceğim diyorsan sorun yok. Elbette filmlerin yanında çalıştırılabilir dosya bulursan bunları imha etmen kaydıyla.

Crack programları yayımlayanlar senin bilgisayarını zombi bilgisayar yapmak (arat işte) ya da kredi kartı kullanmanı bekleyip bilgilerini ele geçirmek için bu zahmete katlanırlar. Kısaca virüslerle torrent'in değil torrent'i kullanan cracker'ların ilgisi var. Bilgisayarını ve bilgilerini ele geçirmeye çalışan o kadar büyük bir kitle var ki anti virüs yazılımcılarının bunlarla uğraşmaktan virüs yazmaya vakitleri olmuyor.

qbittorrent +2

Güvenlik yazılımları testlerinde en iyi güvenlik yazılımları bile zararlı yazılımların %98 küsürünü bulabiliyor. Bu zararlı yazılımlar bilinen zararlı yazılımlar tabi. Bir de henüz tanımlanamamış yeni çıkmış ya da bilinçli olarak programcısı tarafından sadece çok küçük bir kitle üzerinde kullanılanları var. Bu yüzden insanlar pahalı büyük programların ücretsiz alternatiflerine yöneliyorlar. Mesela Photoshop yerine GIMP var. Bu GIMP kullanıcıları neden crack ps indirmiyor zannediyordunuz acaba?

Format atmak virüslerin 'çoğunu' temizleyebiliyor. Zararlı yazılımlardan korunmanın en önemli yolu adı sanı duyulmamış programları bilgisayarınıza kurmamak. Bırakın crack yazılımları ben softpedia'dan bir program indirdim içinden trojan çıktı. Softpedia yayımladığı her programı test eden en güvenilir download sitelerinden biri. Programı çok şüpheli buldum inceledim ve bingo... Adamlar bellki bir yıl önce kontrol etmiş ve o tarihte bu bilinen bir trojan olmadığından sitede yayımlanmasına izin vermişler. Farkedip siteyi uyardıktan iki dakika sonra yayından kaldırmışlardı. Bedava ve kontrol edilmiş yazılımdan bahsediyorum.

Kuracağınız programların üreticilerinin bilinir olmasına dikkat edin. Yiyeceğiniz ya da üstünüze başınıza süreceğiniz ürünler de markalı olmak zo run da.

10. Çünkü çok çok daha iyi ikisinden de.

w10. kullanıyorum, çatır çatır çalışıyo. yükseltme yapma, formatlayıp sıfırdan kur ama.

Bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama 10 win!

8.1'den 10'a geçiş yapmayı düşünmeni anlarım ve destekleyebilirim de belki ama 7 nedir dostum yoo.

"İstediğin alan adını limitsiz al" değil de "istediğin alan adını hesabına limitsiz ekle" diyor aslında. Türk firmalara da ihtiyacınız yok; daha uygun Avrupa lokasyon yabancı firmalara bakın.

Reseller, birden fazla hosting hesabı oluşturabilen bir bayi mantığıyla çalışıyor. Toplam alan ve trafiği geçmediğiniz ve paylaşımlı hesaplara verilen sistem kaynaklarını geçmediğiniz sürece istediğiniz kadar web sitesi barındırabilirsiniz. Ama bunlar paylaşımlı hesaplar olduğu için yüksek kaynak tüketen siteler barınamaz.

Alan adları limitsiz eklenebiliyor, ama önce ekstra olarak satın alman gerekiyor alan adlarını. Ama bu senin için pek gerekli değil sanki. Bütün sitelerini tek alan adı üzerinde de barındırabilirsin portföy olacaksa. Her birine alan adı almana gerek yok.

"istediğin alan adını limitsiz ekle" derken + para verip mi ekliyoruz yani? onu diyorum.

basit wordpress html siteler barındıracağım sitenin boyutları en fazla 30mb

edit: pardon 2. cevabı görmedim, teşekkürler. peki tek sitede tüm siteleri barındırmanın mantığı nedir? ben şeyi çok görüyordum:

xxxthemes. com/themes/bilmemne
xxxthemes. com/themes/bilmemne2

mantık bu mu?

Alan adını ücretini verip ayrıca alacaksınız. Aldığınız alan adlarının hesaba tanımlanmasında bir sınır yok.

Tek sitede tüm siteleri barındırmanın bir mantığı yok. Bu tamamen tercih meselesi, abdurrahman.com alan adıyla bütün sitelerimi yayınlarım, isim önemli değil diyorsanız alt alan adı (site1.abdurrahman.com gibi) oluşturup kullanabilirsiniz. Sizin örneğinizdeki gibi farklı klasörlerde oluşturabilirsiniz. Birbirinden farklı web projeleriyse ayrı ayrı alan adı alıp hepsini reseller hesabınıza tanımlayıp hepsi için farklı web klasörleri kullanarak birden fazla hosting hesabı almış gibi kullanabilirsiniz.

reseller kullanışlı bi olay. müşterilere hosting hizmeti de sağlayabilirsin aynı şekilde. yalnız müşteri karışında mail hizmetinin doğru çalışması çok önemli. o açıdan düzgün bir yerle çalışmakta fayda var.

değişik değişik projeler kasıcam falan dersen vps de kullanabilirsin. (bkz: digitalocean)

niobeweb, 10 senedir kullanıyorum çok fazla sorun yaşamadım.

Teşekkürler, ancak bu pahalıymış biraz.

Neden Tr lokasyonlu? Hollanda/Almanya lokasyonlu bir sunucu kiralasanız hem Türkiye'den hem de dışardan erişim süper hizli olur, hem de ucuz olur.

Evet mantıklı aslında. Gelenlerin %80'i falan TR'den olduğu için TR lokasyon daha iyi olur demiştim. Var mı tavsiye edebileceğiniz Hollanda/Almanya lokasyonlu firma?

DigitalOcean, Linode olabilir. Bunlar VPS sağlıyor ve SSD kullandıkları için performansları çok iyi.

Ayrıca dedicated sunucu almak istersen, LeaseWeb'e bakabilirsin.

Stalin'in, en az Hitler kadar fasist ve totaliter oldugunu turk solcusuna anlatamazsin. Anlamazlar.

Hiçbir ideoloji masum değil. Türk solunu eleştireyim derken Amerikan gemilerine karşı namaz kılan yobazlar da olmuş bu ülkede. Hepsini eleştirebilmek gerekli.

Ki sovyetler de almanyayı kurtardı kurtarmasına ama ellerinde güllerle koşmadılar. Onların da almanyada yaptığı yıkım, savaş suçları az değil. İki tarafından birbirinden eksik kalır yanı yok kısaca.

komünistler zararlı olduğunu düşündükleri düzenin zorbalık yapmadan, basite indirgersek "oyunu kuralına göre oynamadan" değiştirilemeyeceğini savunurlar, o yüzden bu durumdan çok rahatsız değillerdir. onlara göre dönemin şartlarına göre yapılması gerekenler yapılmıştır.

kendi içinde mantığı olan bir düşünce, elinde silah sana doğrultmuş insana "hadi canım benim indir o silahı lütfen" diyerek o insanı etkisiz hale getiremezsin. ama her şey bu kadar basit değil ve özellikle bizimkiler öz eleştiri yapmaktan uzak, bu sebeple kendi hatalarını göremiyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlar.

İyiye iyi demek için başka kötüsü olmaması gibi bir gereklilik yok çünkü.

Mesela sen bu duyuruda haklısın. Benim sana haklı olduğunu söylemem için bütün duyurularına bakıp, bunda haklısın ama şunda reröre demem gerekmiyor.

Doğru yaptıkları işi kutlamak ve anmak, yanlış yaptıklarını hatırlayıp ders almaya engel değil. Sadece Stalin değil, herkes için aynı.

akraban tkp'li herhalde, stalin'i sahiplenme konusunda çok kararlılar. denildiği üzere laf anlatamazsın bunlara, kendi hallerine bırak. geçen de bunların önde gelenlerinden bir tanesi twitter'da kuzey kore savunması yapıyordu.

1. turhost
2. wordpress

türkiye lokasyonlu istersen aysima tavsiye edebilirim mesela. zaten tek tıkla wordpress kurulum imkanı oluyor. ama aylık ödeme pahalıya gelir, almışken 1 yıllık falan almanı tavsiye ederim. zaten uygun paketlerin 1 yıllık ücreti 25-50 tl arasında, bir şey değil yani. www.aysima.com

1 - pidenem
2 - pidesun

1- pidesun
2- köyüm

ciftehavuzlara gidebilirim dersen nelipide muhteşem. hem fiyatlar uygun hem battal boy porsiyon hem de çevizli zeytinyağlı ekmek getiriyorlar offf ztn onları yiyince pideyi paket yaptırıyorsun yer kalmıyor :P

kızıltoprak bafra pidecisi. stadın karşısında. gerçek bafra pidesi heryerde yiyemezsin.

pidenem +1. şu an tayland'dayım hayvan gibi özledim, dönünce ilk işim kendilerinden her gün başka bir çeşit pide sipariş etmek olacak. :)

cracklı windows 7-8 bile orjinal windows10 veriyor. orjinale geçtikten sonra da bir recovery al. oldu bitti.

@ belkider

hocam bunu açar mısın biraz? bende crackli w7 vardı, w10 indirme şeysi çıktı ve kurdum. ama aktif olmadı, herhangi bir key falan da gelmedi. bende gene loader kurarak aktif ettim. "recovery al" demekle neyi kastediyorsun?

Windows 7 Crackli olsa bile oluyor. Ilk bir kaç gün herhangi bir şey yazmıyor daha sonra bir güncelleme geliyor ve orjinal diye yazıyor. Iste o zaman recovery al.

Recovery sistem yedeği o günkü halin bir kopyası daha sonra bir sorun oldugunda seçip, o günkü hale geri dönebilirsiniz.

neden yeni eklenti ekle kısmında smooth scroll diye aratmıyorsun? bir ton smooth scroll eklentisi var, kolayca kurarsın

ya onlar benim istediğim gibi kaymıyor. bu kaymayı beğiyorum ben. kaymak gibi akıyor :D

edit: yaptım tamam. kaynağı tema dosyasının içindeki jsnin içindeki smoothscroll.min.js'ymiş. kodları değiştirdim oldu

hiç bir şey anlamadım yazdıklarından.

Asilov başladı saınrım. bilmiyorum yeni bölüm mü. Arada bakıyorum. Yeni bölüm gibi geldi bana. Yollar filan ayrılıyor. Belki de finaldir, bilemiyorum.

Ben de hatirliyorum o cizgi filmi ama adini bilemedim.
köpek saint bernard cinsinden : encrypted-tbn0.gstatic.com

hastanın yanına gidip taşıdığı içkiyi kendi içiyordu bi de mal jkslşd.

walt disney, bugs bunny gibi değişik çizgi filmlerde işlenen ortak bir tema idi sanırım o. yani boynunda bir içecek fıçısı olan st. bernard köpek.

www.youtube.com bu mu acaba:)

eşinizin hamile olması sebebiyle demişsiniz kedinizden vazgeçmek için. lütfen bir veteriner hekimle ve hayvan düşmanı olmyan bir hekimle konuşun. aşıları olan bir pet'in ne size ne de bebeğinize zararı olur.

not: babam kemoterapi görürken bile köpeğin herhangi bir zararı olmadığını söyledi hekim ve babam hiçbir sorun yaşamadı.

evet biliyorum zaten sağlık sorunları sebebiyle değil hamile eşimin kediyle ilgilenmesi zor oluyor kum kokusu maması vb. midesini çok bulandırıyor bu sebeplerle sahiplendirmek istiyoruz

fotoğraf koyabilirmisiniz?

Ne yazıkki fotoğraf koyamadım ama mail adresinizi mesaj atarsanız fotoğraf gönderebilrim

Esinizi hamile hamile ugrastiracaginiza siz ugrassaniz kediyle? Isten geldikten sonra kumunu temizlersiniz, mamasini verirsiniz vb. her bakimini siz halledersiniz. Boylece kedicik de evinden cikmak zorunda kalmaz?

Arkadaşlar bizde alelacele evden göndermeye karar vermedik bu konuyu değerlendirdik ve en iyisinin bu olduğunu düşündüğümüz için bu kararı verdik herkesin kendi sebepleri durumu var yoksa kediden sıkıldığımız için bırakmıyoruz lütfen yardımcı olmaya çalışın.

mamasının ağzını kapatın, kumu için de kapalı tuvalet alın ya da olmadı tuvalet eğitimi verin.
eşiniz bebeğinizin kakasının kokusundan rahatsız olmayacak ama kedininkinden olacak?

valla varsa birisi alsın arkadaşlar, yazık günah hayvana.

Eşim kendi yaptığı yemeğin kokusuna bile dayanamıyor. Bizi hayvan düşmanı ilan etmeden önce bu hayvanı gönüllü sahiplendirne yöntemiyle edindiğimizi ve 4 aydır en iyi şekilde beslediğimizi hesaba katın ve gereksiz yorumlarınızı kendinize saklayın. Sanki sokağa bırakıyormuşuz gibi gömmeyi kesin.

hocam yanlış yere mesaj bırakmışsın, sözlüğün panter emelleri acımazlar. böyle bunlar, kendilerini her haltı bilen otorite görüp insanları azarlamayı hak görüyorlar kendilerinde. daha önce de gayet sakin soru soran bir ton insana böyle taarruza geçtiler. laf anlatamazsın, uğraşma boşuna...

farkettim kimse yardım etmeye çalışmıyor zaten hata bende sanırım buraya yazdım ama olsun kalsın burada belki gerçekten hayvan sever ve bizi anlayabilen birileri çıkar.

herhalde adam da mama kabını kapatmayı falan düşünmüştür. ne kadar amaçsızca cevaplar bunlar.
duyuru dışındaki yerleri deneyin derim.

hamilelik sonrası bebeğin kakasıyla hamilelikteki kokuların yarattığı etkiyi bir tutmak ne kadar amaçsız ve saçma.

bu durumunuzu çok daha insancıl karşılayacak sitelere ilan bırakın sahiden, o yer burası değil.

bana başka bir platform önerebilirseniz çok mutlu olurum sağolun şimdiden

petarkadaş faydalı olabilir daha önce bi çok kedi sahiplendirdim oradan.

fazla muhattap olmayın he deyin geçin, golden retrieverlarla scottish foldlarla yatıp kalkıp tekir kedi sahiplendirmeye çalışan insanlara olmadık laflar etmiş bunca gereksiz kişiliğe cevap vermeniz gerekmiyor.

bana mesajla dropbox vb bi siteye yükleyip fotoğraflarını da yollayabilirseniz yardımcı olmaya çalışırım.

petlebi
petarkadas
kayıpkopek

bunlar web siteleri

ayrıca bilimum facebook grupları,facebook sayfaları
(kedi manyakları,masum patiler,kedi sahiplendirme,gerçek hayvanseverler... bunlar gibi 40-50 civarı grup-sayfa var)


saçmalığın kriterlerini kendince belirleyenler var, cevap vermeye gerek duymuyorum.

Petarkadaş sağolsun kedimizi sahiplendirdik yardımcı olan herkese teşekkür ederiz

yurtdışı ağırlıklı uçuyor ve çok geziyorsa, miller baya hızlı birikiyor. ama yurtiçi için aynı şeyi söylemem mümkün değil

ben geçen pegasus kart aldım ing bank'tan.her harcamamı kredi kartımdan yapıyorum. zaten aidat da odemiyorum. 5-10 lira birikir en azından hiç yoktan iydir dedim valla. tek sıkıntı sadece pegasus'ta kullanıyorsun.

bende isbank maximiles var. çok iyi birikiyor. her sene rahat 2 3 bilet alıyorum. öyle aman aman da harcama yapmıyorum haa. aylık 1000 lira falan geliyor faturam.

patronda da aynı karttan var. 3 4 yurt dısı bileti almıştık. toplamda 10bin tl ederli. sonra 6 kişi için içhatlar gidiş dönüş bilet aldık millerle çok güzel oldu valla

ben de maximiles kullanıyorum. genelde tüm uçak biletini karşılayacak kadar biriktiremiyorum. ama şöyle güzel bir olayları var, avans maximil kullanabiliyosun. mesela tayland'a gidicem, avans kullanarak hiç para ödemeden alabiliyorum bileti. 1 sene sonra yeni biriktirdiğim miller veya normal para ile borcumu kapatabiliyorum, faiz de işlemiyor. o açıdan çok güzel.

avans maximil iyimiş..

57 mb çöpteki dosyalardır belki. web arayüzünde All files sekmesi var. Orada hem tüm dosyalarını hem de çöp dosyalarını görebiliyorsun.

çöp de dahil olmak üzere bütün klasörlerim boş görünüyor. e bu 57 mb dosya nerede o zaman? cihaz üzerinden bulutta olduklarını görebiliyorum ama web sayfasında yok, bulamıyorum!

geneleve gitmiyorsan genelev sana gelsin.

bkz.eskort

Yan etkisi cinsel isteksizlik ve libido azalması olan bir anti-depresana başla.

müzik+yürüyüş

eğer anlık bir durumsa: zaten söylenecekti-friends izle.
ya da tercih ettiğin başka çerez gibi giden sitcomlardan.

Sarı kantaron çayı. Ama düzenli içsen bile 20 günden önce pek bir etkisi olmuyor.

yavru hayvanla ilgilen

Kulaklığı takıp bi' koşun gelin de rahatlamayı görün: mis gibi serotonin.

Acilen spora başlayacaksın. En yakındaki spor salonuna saldır.

Seks de iyidir tabii ama etkisi bittikten sonra daha kısa sürüyor + sonrasında pişman olabiliyorsun falan. Spor hem uzun sürer hem spordan pişman olan görmedim :)

kedi.

sony nin su altında kullanılabilen mp3 çaları var, bir adet ondan alıp en yakın havuza üye olmak sorununu çözebilir.

yüzmek ve müzik gayet etkili bir yöntem olabilir.

ekran hizasına girince görünsün istiyosun di mi?

wordpress.org

şu eklenti yaptığını iddia ediyor denedin mi?

Evet hocam bu tm istediğim gibi, çok teşekkürler. :) Rating'i de bayağı iyi ama nedense atlamışım bunu.

padlerden kullanmıyosa çoğunlukla göstermelik. bi de efekt/sample loop vesaire giriyolar arada o pioneerlerden.

Var. İki şarkı crossfade edilirken hayvanı bass gelmesin diye fade out olan şarkının bass kısılır vsvsvs.

Ok ama ben crossfade sonrasını soruyodum zaten. Yani 2 şarkı miksleniyo, yeni şarkı başlıyo, fakat atıyorum 2 dakika sonra dj arada bi düğmeleri çeviriyo gene. Yani o esnada bass veya treble'la oynamanın bi etkisi var mı diye merak ediyodum.

Bazen efekt giriyor o arada ayar atıyor olabilir, şarkının trafiğine bağlı olabilir bazen trebleı kısar bass artırır örneği çok.

tamamen bir şey yapıyormuş gibi görünmek amaç.

Evi gormeden konusmak dogru olmaz ama genel itibariyle 1500 ile 2000 arasinda degisiyor bahariyedeki evler. Normal yani.

Teşekkürler. O zaman eşyalı için de 2500'e kadar çıkılabilir mi peki? Ben Türkiye'de iken bunlar daha çok karşının fiyatlarıydı, o yüzden hala biraz uçuk geliyor.

2+1 se 80-90 m2 falandır diye düşünüyorum, bina en fazla 5-10 yıllık olsa ve mutfak banyosu en yeni halinde olsa belki ancak o zaman 2500 olur bana kalırsa. diğer durumda 2000 den yukarıya kiracı zor bulursun

12-17 yaş arası metalciydim, elektroniği çok saçma buluyodum. "o ne abi yea, müzik bile değil yea, ruhsuz yea" diyordum. şimdi sabah akşam elektronik dinliyom, gayet memnunum.

ne hoşuna gidiyosa onu dinle abi. ben şu an canım istese yine metalika dinlerim. istemiyorum ama. istese dinlerim. heç de bi şey olmaz. şahsen elektronik müziği çok daha fazla seviyorum ben. gerçi artık müzik öyle bir hale geldi ki kategorizasyon manyağı olduk. şimdi ben nitzer ebb dicem, die krupps dicem, eisenfunk dicem birisi çıkıp "hmm onlar elektronik değil, elektro tekno şapşik progressive cnm ;))" dicek. ama ebm'dir endüstriyeldir seviyorum ben bunları çok.

Ben de aynı şekilde gidip sonra Infected Mushroom ile elektronik müziğe geçmiştim ve sonucunda kız arkadaşımla Murat Dalkılıç halk konserine falan gittik 2-3 sene sonra. Böyle yani

"metali anlamamışsın" diyen cevap hariç diğerlerine katılıyorum.
Bence bu geçişi kaçınılmaz görüyorsan, darkpsy gibi metale yakın türlere yönelmeni tavsiye ederim.

gerçek nedeni gg olmayacaksa şu: eskiden metalci gençlik kendini yeşil bir maddeye vuruyordu. artık çeşit çeşit bonibon şekerler ortaya çıkınca şekerin kafasının metal ile gitmediği durum oluştu ve aynı sertliği içeren ve o kafaya da uyan elektronik e geçiş oldu. eskiden black ve death metalden başka bir şey dinlemeyen metalci arkadaşlarımın büyük çoğunluğu şimdi trance dj i falan oldular. bi ben mal gibi hala tool falan dinliyorum :D

lars ulrich diye bi yavuşak var mesela en son oasis dinliyodu. :)

metal müzik camiasında böyle bi tarikat havası vardır o yüzden başka türlere meyledenlere hoş gözle bakılmaz ama insan doğası gereği sıkılgandır yeni arayışlara girebilir öyle olmasa hala dede efendi dinliyor olurduk. :P

yılların metalcisiyim o kadar güzel elektronik müzikler keşfettim ki hayran kaldım. ama benimki geçiş değil. ruh halime göre elektronik de dinliyorum death metal de.

bence türlerine göre müzikten ziyade iyi müzik kötü müzik vardır. m j mesela pop'un kralı ve her albümünü zevkle dinlerim. kendimizi kalıplara sokmanın lüzumu yok. ne beğeniyorsan onu dinle.

Yapmayin yahu, müzik zevki bu. Din falan degil, bu kadar büyütmeyelim. Dun onu dinlersiniz bugun de bunu. Dini inanc, siyasi dava vs den vazgecmek gubi algilamanin anlami yok.

39 yaşındayım. ana türlerim hala rock/metal, ama elektronik dahil diğer türleri de dinliyorum. elektronik olarak ama daha çok kraftwerk, depeche mode gibi şeyleri dinliyorum, vokalsiz duptıs çok bayık geliyor. psy trance dahil hepsine de girdim, ama özellikle progressive rock/metal sevdiğim için trance gibi türler beni doyurmuyor. shpongle'ın bayağı hastası oldum ama bi tek.

ancak bir anda tarz değiştirme olmadı bende, rock/metal hep 1. planda oldu, "once a rocker always a rocker" hesabı. eskiden beraber çaldığımız falan bazı arkadaşlarım "artık metal kaldıramıyorum, elektronik dinliyorum" diyince kızmıyorum ama sadece üzülüyorum biraz. çünkü bizim arkadaş olmamızı sağlayan zaten metal müzikti, benim neredeyse bütün kalıcı arkadaşlıklarım metal yoldaşlığı sayesinde oldu. belki yalnız hissettiriyor kendimi eski arkadaşların "davadan dönmesi". :) ama kafa kaldırmıyorsa artık yapacak bir şey yok tabii. bende de nasıl kafa varsa artık, hala bu yaşta büyük zevkle morbid angel, carcass falan bile dinliyorum. ölene kadar da devam sanırım.

taboo serisindeydi galiba. oradan bulabilirsin galiba.

kat.cr de var. category:tv diye arattır yoksa bir sürü xxx sonuç çıkıyor.

Belgeseli bilmiyorum ama kendi tayland rehberi sitemde bu konu ile ilgili bir yazı yayınlanmıştım, belki ilginizi çeker.

www.taylandgezi.com

taş devri olmasa da MÖ2000li yılları anlatan muazzez ilmiye çığ'ın sümerler üzerine kitapları var.

Yeryüzü Çocukları serisi tam aradığınız seri olabilir.

Bence uydurma hikayelereen ziyade bilimsel kaynaklara dayali eserleri okusaniz/izleseniz daha keyifli olur.

kitap değil ama film tavsiye edebilirim. quest for fire isimli film beni bayağı etkilemişti. 80.000 yıl önce ellerindeki ateşi korumaya çalışan bir erken homo sapiens kabilesinin hikayesini anlatıyor. ki iron maiden'ı da bayağı etkilemiş olmalı ki aynı isimle şarkı yaptılar zamanında.

bi film daha var.
www.imdb.com

Jack London'ın Adem'den Önce diye bir romanı var ama tam taş devrini karşılamıyor sanki. yine de ilginç bir roman. Hafiften o dönemi esprili bir şekilde anlatmış. Bak istersen.

yanlış bi şey falan yapmıyosun da, gördüğüm kadarıyla bu konsere bilet arayan bayağı var, senden önce de bu konuda çok duyuru oldu. o yüzden iyi şanslar.

Çoğu ecelden değil araba çarpması/köpek saldırısı gibi sebeplerden ölüyor ne yazık ki. Onları da orada burada görüyoruz, ya da sabahları çöp toplayanlar alıp çöpe atıyor.

Bazıları parazitten falan ölüyor. Onları da çöpe atıyorlar. Ama sağlıksız olduğunu hisseden kediler dediğiniz gibi ücra yerlere gidiyorlar genelde, en kötü balkon altlarına kömürlüklere falan. Ama görmeme sebebimiz dediğim gibi genelde temizleyicilerin bedenleri alıp çöpe atması...

Goruyoruz.yaşadıkları yerlerde oluyorlar cop kutularına gorenler veya temizlik iscileri atıyorlar. Bazen leslerini kuslar kemiriyor.

kediler hastalandıklarında gözlerden uzak, kuytu köşelere giderler.

bu ev kedileri için de böyledir, sokak kedileri için de.

Sokak hayvanlarının yaşam süresi çok düşük. Söylendiği üzere araba çarpması, köpek saldırısı, hastalık, sakatlık gibi sebeplerle genelde erken ölüyorlar. Öyle yaşlanıp eceliyle ölen sokak kedisi çok azdır sanırım. Bahçe katındayken çok sokak kedisi besledim, neredeyse hiç biri 1-2 yılı çıkartamadı. Bu yüzden sokak hayvanı olayına karşıyım, onu da not edeyim. Sokaklar hayvanlar için çok tehlikeli ve sağlıksız. O kadar besliyosun ediyosun bağlanıyosun, kapıcı gelip "abi size gelen kediyi araba ezdi" diyo, yıkılıyosun.

paran yoksa nokta atışı yapıyorum: xduoo x2. aliexpressde satılıyor. en son 50 dolardı.

paran olursa fiio ve ibasso'nun ürünlerini alırsın. fiio x1 ve x3 başlangıç için fazlasıyla iyiler.

ve asıl önemlisi kulaklık tabi.

Kişisel tavsiyemdir:

www.sony.com.tr

bence de asıl önemlisi kulaklık. iyi bir kulaklıkla asus zenfone 2 telefonumdaki 320 mp3'lerden gayet iyi sonuç alıyorum. üstelik istediğin player'ı seçip eq'sunu modifiye etme imkanı falan da var.

player ilk etapta çok önemli değil. 40 dolarlık sansa vs. işini görür. iyi bir kulaklık almaya bak.

windows defender antivirusun yerini tutuyor, sil kurtul. windows 7'den beri windows defender'i kullaniyorum, iyi is yapiyor.

antivirüsü sil malwarebytes-antimalware kur o yeter artık virüslerin %90ı tarayıcı virüslerine yöneldi. bide chrome'a adblock tamamdır. pcnin güvenliği için windows defender yeter.

sil abi sil gereksiz yük bilgisayarına. abuk subuk sitelere girmedikçe ve ne idüğü belirsiz program oyun vs kurmadıkça virüs mirüs bulaşmaz.

windows 10 ile windows defender geliyor zaten o da iş görüyor.

çok acemi bir internet kullanıcısı değilseniz problem yaşamazsınız. antivirüsü kaldırmak baya hızlandırır ayrıca bilgisayarı özellikle ilk açılış anında

çok teknik olarak hakim değilim ama windows defender kaba tabirle pek işe yaramıyor.
sen kendine güveniyorsan yine de sorun olmaz ama tak diye biri gelip usb veriyor, takıyorsun virüs, trojan her neyse artık adları.
ben eset nod32 alıyorum orjinal. bilgisayarı da çok yormuyor, bence verimli de oluyor. en sık karşılaştığım usb virüslerini engelliyor, bilgisayarda kart kullanıyoruz ediyoruz, kolay kolay öyle bir sıkıntı olmaz ama senede 6o liraya huzur alıyorum diyebilirim.
ama windows defender'a pek de güvenme derim, win 10'dakini bilmiyorum gerçi.

internette illegal işlere girmezsen zaten virüs bulaşmıyor, posta ve usb'lere de dikkat edersen gerek yok da diyebilirsin ama internette her zaman risk.

ram slotların boş ise biraz takviye çok daha güvenli ve kesin çözüm olabilir. Herhangi bir güvenlik önlemini ortadan kaldırmanın mantıklı bir yanı yok, diğer yorumlar cesaret vermesin.

w defender'ı kullansan yeter muhtemelen. ama pek crackli program/oyun falan indirmemeye çalış. bitdefender'ı da toptan devre dışı bırakmana gerek yoktu aslında. ayarlarından web protection'ı ve diğer istemediğin özellikleri devre dışı bırakabilirdin. bir de o kendi eklentilerini kuruyor browserlara, onlar da yavaşlığa yol açmış olabilir. ben o eklentileri de devre dışı bırakıyodum.

adatavir.com

Kadıköy'de barlar sokağı, Caddebostan sahile falan takılan enteresan bir karakterle tanışmıştım zamanında. Eğitimli olduğu, iyi bir aileden geldiği belli, ama abi junkie maalesef. Sokakta yaşıyor, bisikletiyle geziyor hep. En enteresan özelliği de süper bumerang yapıyor. Caddebostan sahilde yaptığı bumerangları denerken tanışmıştım zaten. Bayağı uzağa atıyo, direkt geri geliyo. Bir sürü değişik stilde de yapmıştı. Tanışıp tam hikayesini öğrenmek istersen barlar sokağı civarında bulabilirsin sanırım. Bahariye caddesinin sonunda eski havuzun olduğu meydanda da görürdüm sık sık. Tabii ben yurt dışında olduğum için görmeyeli 2 yıl falan oldu, umarım hala hayattadır.

masanı tamamen boşaltıp sadece o an dersle ilgili minimum sayıda şeyleri tutmayı denedin mi? kalın perdeyi de kapatma. camı hafif aç.

(bkz: pomodoro tekniği)

Pomodoro tekniği evde yardımcı olabilir. Ama bence en güzeli bi' kütüphaneye gitmek; orada millet harıl harıl çalışırken moda girer çalışır evde yayılmalı 4 saat çalışmaktansa ktüphanede verimli 2 saatle işi kotarırsınız.

Masada değil de camın önündeki koltukta oturarak çalışıyorum, perde tamamen açık. Masada çalışmak daha mı verimlidir?

masaya oturmalısın.

ya ben kütüphaneye gidiyorum, çünkü evde oturup çalışsam bile ara verdiğim zaman o ara bitmiyor.

En son 12 yaşımda kütüphaneye gitmişimdir. Araştırdım bana yakın halk kütüphanesi var 17'de kapanıyormuş, itü ayazağa'da kütüphane var o da kayıt ol, para yatır elli tane şart koşmuş. Var mı bildiğiniz istanbul sarıyer, levent, beşiktaş civarında kütüp?

Nedendir bilmem Starbucks'larda iyi konsantre oluyorum ben işime. Her Starbucks şubesinde illaki ders çalışan bir grup öğrenci de oluyor, demek ki öğrenciler de iyi konsantre olabiliyor.

Kütüphane ve kesinlikle masa başında ve müziksiz. İşe gider gibi kütüphaneye gideceksin, şahsi fikrim akşamları da verimli olduğu yönünde, kütüphanede bunalırsan tenha bir Cafe de olur. Ortaköy starbucks'da hafta içi bazı katlarda sadece ders çalışan insanlar oluyor. Hem sessiz bir ortam hem de herkes çalıştığı için konsantre olmak da kolay.

wordpress'com'un kendi servisini kullanma bence. domain name ve türkiye lokasyonlu bir hosting firmasından yıllık 40-50 tl civarına linux cpanel hosting paketi al. Zaten tek tıkla kuruluyo artık Wordpress cpanel'den. Mesela netinternet'in yıllık 40 tl'ye var paketi, sanırım işini görür: www.netinternet.com.tr

premium temalar daha profesyonel oluyo tabii, ihtiyacına bağlı. Ama sadece blog olacaksa bedava temalar da işini görür. Ama responsive olsun. Temayı ftp'den değiştirmiycen wp'de, admin alanından değiştireceksin.

3- dşflhfjldfj her htmlden wordpress'e geçen bunu söyler. temalar boş gelir sen editlersin. bak sana kolay editlenen bi tema söyleyeyim işi kaparsın. "willow wordpress theme" diye arat warezden bul indir. js composer'da (temayı düzenlemeye yarayan plugin.) kendi içinde otomatik geliyor. sonra youtube'a willow wordpress theme yaz tutorial bulursun temaların genel olarak nasıl editlendiğini anlarsın. hiç bir tema görsellerindeki gibi olmuyor.

4-ücretsiz temalarla ücretliler arasında büyük farklar oluyor evet ama sen basit blog tarzında yazacaksan fark yok.

5- wordpress çok daha kolay. blogspot gibi saçma sapan tasarımdan yoksun şeylere bulaşma.

2-temanı internet üzerinde editlemek yerine localde editle. wamp server kur www'ye wordpress kur. sitenin isminde phpmyadminden veritabanı aç. başka yapacağın bir şey yok sonra editle. sonra aynısını hosta atmanın yolu var.

1-farketmez son sürümü şu an 4.4.1 mi ne. tr.wordpressten indir kur.

takıldığın mesaj atabilirsin.

yukarıdaki arkadaşa katılmadığım hususlar var, onları belirteyim. arkadaş premium temanın crack versiyonunu bul kur demiş, kesinlikle önermiyorum. adamlar genelde babalarının hayrına bedava dağıtmıyolar premium temaları. içlerine ileride işlerine yarayacak çeşitli şeyler gizleyebiliyorlar. crackli tema kullanırsan ileride başına bela olabilir, mail spame falan yol açarsa hostingin iptal edilebilir.

ayrıca wamp falan kurmanı, localde editlemeni de hiç tavsiye etmem. zaten acemisin anladığım kadarıyla, bir de onunla uğraşmaya gerek yok. direkt hostingini ve domainini al, oradan online olarak yardır bence.

siteye 50.000 kişi girmeyecekse sorun olmaz ya onu düşünerek demiştim :) ama evet haklısın. @gezgin rocker

Hosting ve domain aldım. WP i kurmayı başardım. Premium çok güzel siteler var ama pahalı ya. artık uygun bi tane free theme bulup onu düzgünce editleyip şekle sokana kadar kör olurum. Demoları güzel, kuruyorsun bom boş. Demodakinin aynısını koysana arkadaş temaya ben textleri görselleri editletip yerini değiştireyim
Bu wordpress in içindeki temalar dışında güzel ücretsiz tema bulunan siteler var mıdır
Teşekkürler zaman ayırdığınız için

hocam bulunur da zor. bak "divi" diye bi tema var. nerden baksan 325.000 kişi kullanıyor. şimdi bu 325.000 kişi $69 verip satın mı alıyor? hayır. windows gibi bişey bu ya. freesini kullanıyorsun ama freesini kullanman bile adamlara yarar sağlıyor. kur sen sağlam bi yerden warez tema sıkıntı çıkmaz. siteye 50k kişi girecek değil ya :)

edit: mafiashare iyidir.

Siteye 50.000 kişi girmeyecekse ne alaka onu anlamadım ki. Arkadaşım, bunun girecek kişi sayısı ile bir alakası yok. Crack theme'i hazırlayan kişi bunun içine çeşitli scriptler koymuş olabilir. Mesela bu scriptler vasıtasıyla hosting hesabına giriş yapabilir, hesabını spam mail göndermek için kullanır. Bunu fark eden hosting firması da hesabını iptal eder. Daha önce başıma geldi ordan biliyorum, aynen mafiashare'den indirdiğim temayı kullandım, hesabım hacklendi ve yüklü miktarda spam mail göndermek için kullanıldı. Sorunu çözmem için belirli bir süre verdiler, çözemesem hesabı kapatacaklardır. Ayrıca mesela adult backlink ekleyebilir, hatta bazı bu crack temalar zaten gizli backlink yüklü geliyor. Windows cracklerinin çoğu da trojan içerir, bu da aynı mantık.

asbe, bir tema kullandıktan sonra wordpress admin panelinde görünüm menüsüne genelde temanın kendi özelleştirme menüsü eklenir. oradan temanı modifiye edebilirsin. mesela logo resmi koyabilirsin, renkleri seçebilirsin, ana sayfada neler gözükecek onları seçebilirsin vb. biraz kurcala çözersin.

Kıskanmışsın veya özenmişsin ki gelip buraya yazıyorsun. Dünyada milyon çeşit insan var, bu da onlardan biri. Önemsemesen he der geçersin. Önemsemeyin bu kadar başka insanları.

Arkama bakmadan kaçarım.

tanıyorum böyle insanlar. akraba olmasa bi daha yüzüne bakmam.

Akraba da olsa yüzüne bakmam. Pis karaktersizler.

kendisinin vereceği selamın başımla dahi almaz. göz göze gelmezdim.

Narsistdir. Var böyle insanlar. Mecbur olmadıkça ne konuşun ne de arkadaşlık yapın.

ahahahah birileri geldi aklıma... şunu düşünürüm:

sen tekerleğinde dönen bir hamster'san bana verecek bir tavsiyen olamaz. ama onun suratına söylemem. eskiden söyleme hatasında bulunuyordum. şimdi def edemezsem öyle oluyor.


nereye kadar? sen bir rotschild'ı geç, sonra gel, ondan sonra bana nereye kadar olduğunu söyle. bela okuduğum insan tipi, zekasını seçici kullanan, kendisinden çok olduğu için trendleri* belirleyerek hayatı herkese zehir eden, neyi niye yaptığını bilmeden yapmaya başlamış ama bilmek de istemeyen ve öyle devam eden, böyle meee meee aman abi benden uzak olsun.

sadece düşüncem yok bu insan tipi hakkında hislerim de var gördüğün gibi :D

Herkes pür dikkat tv izliyorken yaptığı resmi onlara göstermek isteyen ama kimsenin istediği kadar onunla ilgilenmediği, ilgiyi kazanmak için çeşitli dans figürleri deneyen, baktı olmuyor ağlayan, o da olmayınca gidip tvyi kapatan çocuk hikayesi yabancı değildir hiçbirimize. Genellikle kız çocukları olurlar onlar. Bazen de büyüyünce böyle olurlar. Sevilmeye çalışıyor sadece. Birazcık altını kazısak başını okşatmaya çalışan bir kız çocuğu çıkar altından. Ne yapacağını, yolu yordamı bilmiyor diye düşünüp, hoşgörürüm.

Sinyal yetmiyorsa yönlendirici almanız daha uygun olacaktır veya eski airties modeminizin varsa şimdi adını unututtuğum yöntemler wifi alanınızı genişletebilirsiniz.

airties rt205 eski model ama çok sağlam modemdir, 5-6 sene hiç problem çıkarmadı bana. atom karincanin torunu'nun dediği gibi rt205 ve rt206 arasında köprüleme yaparak wifi alanı da genişletilebilir. airties köprüleme diye arama yapınca bayağı bir rehber çıkıyor.

huawei'yi kendin duymuşsun kötü diye, inca da biraz dandik bir marka diye biliyorum.

Kod yazabilmek..
Html, css, flash, javascript, .net, php hiç fark etmez..
Bu dillerin ortak noktası İngilizce'dir..
Herhangi bir firmada bu dilleri bildiğinizi gösterebildikten sonra iletişimi taş ve sopalarla bile kursanız çok komplike olamayan projeler üretip içinde çalışabilirsiniz.
(Çok komplikeden kastım, adamların anadilinde iş kurgulama ihtiyacından bana göre.. Yoksa düzügn hazırlanmış bir wireframe ve tasarım ile html hazırlamak mümkün.)

Berberlik

quaker +1903

teknolojik alana eğilimin varsa her yerde satar bence. kod yazmak herkese göre değil ne bileyim herkes öğrenebilir ama herkes yapamaz.

ya da spor dalında, ben uzakdoğucuyum,
kenjutsu biliyorsan öf1 galpgalpgalp

Ingilizce ogretmenligi

Aşçılık
Terzilik
Barmenlik
Araba tamiri (uzmanlık alanı size kalmis)

Bir de müzik ( virtüöz y da şarkıcı olarak)

Bir de profesyonel olarak basketbol ve futbol oyuncusu olmak

el melekesiyle yapılan pek çok şey.
Cam sanatçısı olmak gibi. eğer lampworkin yapıyorsan koy minibüsün arkasına bir kit gez dünyayı :D

Şu an Tayland'da yaşıyorum, buradan örnek vereyim. Mesela cragislist gibi sitelerde programcı/geliştirici sürekli olarak aranan bir meslek. Çalışma iznine gerek olmadan proje bazlı da yapabiliyosun.

Burada yabancılar arasında en popüler meslek İnglizce öğretmenliği. Ama bunun için genelde ana dili İnglizce olanlar tercih ediliyor. Ama mesela Bir Rus arkadaşım var, İngilizcesi felaket olmasına rağmen Çin'de İngilizce öğretmenliği yapıyor.

Dalgıçlık eğitmenliği diğer bir popüler meslek, ama bayağı rekabet var. Yoga eğitmenliği de popüler. Bu ikisinin eğitmenlik kurslarını uygun fiyatlarla Tayland'da almak mümkün.

@ want2die

Hocam teşekkürler cevap için. Peki Türk firmalardan bildiğin satışa komisyon verenler var mı? Ben baktım bazı firmaların sitelerine ama satış ortaklığı (affiliate) bilgileri göremedim.

Tur satma işine girmeyin acente olmadan, acente olma bedeli de yüksek. Direkt reklam ve backlink alın, kafanız rahat olsun.
Küçük firmaların turları kendileri de olabilir ama genede ETS değil de ismi bilinmeyen ama turları aslında gerçekleştiren operatörler var, toptancı mantığı ile onlardan alıp satıyorlar.

ets dahil, başka tedarikçileri turlarını satar.

tur verme için benimle sözlük üzerinden irtibata geçersen sana yardımcı olabilirim.

10$

oha 5 bin tık 30 lira mı? çok azmış ya, en az 50 atar diyordum :D

İçeriğinin kalitesine, sayfana gelenlerin sayfanda ne kadar takıldığına, tık bölü ziyaretçi oranının yüksek olmamasına göre değişir. Reklam verenin o reklam için ne kadar bütçe ayırdığıda önemlidir. Yani çok muallakta bir soru.

Tık başı 1 centte alabilirsin, 3 dolarda.

Günlük iki yüz ziyaretçi gelse, 15 tanesi reklama tıklasa tık başı 3 cent alsan günde 0.45 cent kazanabilirsin. Ama 5 dolarda kazanabilirsin.

anladım. içerik orta-kaliteli olacak. çoğunlukla bilgisayar kategorisi altında yazacağım. reklam için google adsense kullanmayı düşünüyordum ama reklam teklifleri daha mı iyi kazandırır?

ayda 5000 tık mı hit mi? Reklamlara ayda 5000 tıka sanırım 1500 tl civarı bir şeyler gelir. Ama o kadar tıkı getirecek sağlam trafiğinin olması gerekir. Ayda 5000 hite pek bir şey gelmez.

5000 hit ve tıkın farkı neydi? 5000 hit siteye 5000 kişinin girmesi 5000 tık 5000 kişinin tıklamasıydı değil mi? pek bilmiyorum da tahmin yaptım. ayda 5000 tıka 1500 lira çok fazla ya o kadar geleceğini düşünmüyorum. bide bu reklamdan bana gelen para tık üzerine mi yoksa görüntüleme üzerine mi oluyor acaba? bilmediğim ne çok şey var ya. @gezgin rocker

Reklam agina göre degisir. Sayfaya koydugun reklami saglayan reklam agi temel olarak nelere bakiyor?

1. Reklami yapilan ürün. Sayfan ne ile ilgiyse genelde o tarz ürünün reklami yapilir. Bu nedenle de bir mobil oyunun reklamindan kazandigin para ile ucak kiralama sirketinin reklamindan kazandigin rakam cok farkli olur.

2. Reklama hangi ülkelerden tiklaniyor. Bir almanin tikladiktan sonra ürünü alma orani ile bir cinlinin ayni degil. O yüzden reklam veren cinlinin tiklamasi basina daha az, belki de hic ödeme yapmayacaktir.

3. Reklama tiklayan o sayfada ne kadar kalmis. Girip hemen cikmis mi yoksa gercekten reklami incelemis mi? Ya da reklami yapilan bir mobil oyunsa indirme yapmis mi?

Bu verilerden bi rakam cikarmak mümkün mü peki? O da hayir. reklam aginin karar verenleri bir araya oturur, reklam verenlerden sikayetleri dinler (mesela tiklamislar ama indirmemisler, indirenlerin yas grubu düsük vs.). Diger taraftan da daha cok kisiye nasil ulastiririz, agimizi nasil genisletiriz diye düsünüp fiyatlarda ayarlamalar, yüklsetmeler yaparlar. Bu degisiklikler anlik da olabilir, belli zaman peryodlarinda da, otamatik de olabilir, manual da. Tabi bu kararlari senin sitenin özelinde konusmazlar, genel olarak karar verirler. Yani kisaca 5 bin tik su kadar yapar demek cok zor, her gün degisebilir, networkten networke degisebilir hatta biri digerinden 10 kat fazla ödeyebilir vs. Kendi icinde oynak bir borsasi var yani.

sen üniversiteyi terk ettiğinde lise mezunu değil, üniversite terk olacaksın.
ilk okul mezunu kaportacılar ve tır şoförleri çok iyi paralar kazanabiliyorlar. bu bir örnek.
iş şartlarını hayal et.

bu işte değişken çok. liseden ziyade insanın bildiği sanat önemli. meslek lisesi ve düz lise mezunu farklıdır. hiç bir iş bilmeyen, sadece lise mezunu olan birinin girebileceği işler kısıtlı. call centerlar olabilir diksiyonu düzgünse, tezgahtarlık olabilir veya. kurumsal firmalar ve kamu artık lise mezununu çok nadir istihdam ediyor. üniversiteyi terk etmek çok akıllıca olur mu emin değilim.

meslek liseliyim. 17 yaşımda staja girdim. 1 yıl çalıştım. aynı yerde işe başladım. 19um 5 aydır çalışıyorum. 1400-1500 +multinet(230)+ego kartı(120) alıyorum. scadacıyım. uzaktan veri topluyoruz. iş şartları ağır değil hep bilgisayar başındayım kırk yılda bir sıkıntı çıkıyor. hayatımdan memnunum. bilgisayar kurdu biriyim bunun sayesinde bu işim var. üniversiteyi terk etmek isteyen arkadaş yeteneklerini keşfetmeli. herkesin bi yeteneği oluyor. hedefi yüksek tutmalı. illa çalışmak istiyorsa aynı zamanda uzaktan okumalı mesela. gidip memur olmamalı. hayatı boyunca 2 bin lira kazanmamalı. özel sektörde yükselmeli. eyyorlamam bu kadar.

Aslinda tamamen seninle ilgili bi olay. Ticarete atilip cok deli para kazananlar var ama stresi cok ve riski fazla. Yabanci dili iyi olanlardan turizmde calisip iyi paralar kazananlar var. Daha kurumsal olarak, orta halli magazalarda tezgahtar olarak baslayip acikogretimden isletme okuyup magaza muduru olanlar var.

Bu bahsettiklerim +30 yasinda insanlar. Onlarin doneminde universite okumakla su anda okumak bir degil. Diplomasiz da olur tabi ama diplomali daha iyi olur.

Terk etmesin terk etmek isteyen kişi. İyi para da kazanılabilir, sefil de olunabilir. Ama üniversite terk olmanın eksikliği her daim kendini gösteriyor. Açık öğretim bile olsa bi diploma şart. Gençken bunu kabullenmek zor ama öyle.

kabir azabı uydurmasyon ya. klasik korkutma amaçlı söylenen şey. kimse yargılanmadan ceza çekemez.

öyle bişi yok inanmayın bu hurafelere

Yanliş hatirlamiyorsam bunu söyle okumuştum.
Kabir azabinda, ruh ve beden ikisi azap çekiyor. farki ise kabirde bu azap ölü tarafından hissedilirken fark olarak hareket etmesi söz konusu değil.
yine canlıya zarar,acı veren şey ölüye de zarar, acı veriyor.
islam'a göre böyledir.

İslam dininde kabir azabı diye bir şey yok. Sorduğun sorunun da mantıklı bir cevabı yok. Yani dinle kafayı bozmuş bir insana denk gelirsen her şey olabilir der.

tamam da otopsi yapılan beden, yapılanları hissediyor mu?

bunu da mı hissetmiyor yani?

Hissediyor. Islam boyle isinize gelirse. Kips.

-yine canlıya zarar,acı veren şey ölüye de zarar, acı veriyor. -

diye yazdim üstte. işin adı otopsi de olsa sonucu değişmiyor.

bence babanın ölümünden sonra psikolojim destek görmelisin. duyuruların pek normal değil. atlatamamışsın:/

atlattım demedim zaten @ayrılcoco

yalnız doktor da benim gibi insan ben istemeden o da yardım edemez bana bunu aşabileceğimi biliyorum daha 54 gün oldu.
dün otopsi raporunu aldık da annem bi ağladı ona kafam bozuldu ondan sormak istedim.

Ameliyatta ruha mı anestezik veriyoruz sanıyorsunuz? Bedenle ruh arasında bağ varmış. O bağ sinirin iletmesini engelleyince kopuyorsa sinir ölünce kopmaz mı? Çekmiyor hiçbir şey. Kendi kendinize gereksiz yere işkence yapıyorsunuz.

+1 kabir azabı yok.
ölümden sonra acı çekmek diye bir şey de yok. bu yüzden çoğu insanlar organlarını bağışlamıyorlar maalesef. çok yanlış bir inanış.

ekleme: başınız sağ olsun yazmayı unuttum.

Merhaba. Öncelikle kaybın için, Allah rahmet eylesin.

Yerleşik, sünni hanefi inancına göre, kabir azabı mevcuttur. Olmadığı görüşünde olanlar da var. Fakat kişinin fani hayatta çektiği acıyı ruhu değil, bedeni çekmektedir. Kişi öldükten sonra ise ruhu ile bedeni arasında herhangi bir bağ kalmadığından kişinin bedeni hem materyal olarak, hem de ruhani olarak hissiz bir et-kemik parçasıdır. Bu sebeple rahmetli baban, ahiret gününde diriltilene kadar herhangi bir acı çekmeyecek, ölü bedenine hangi muamele yapılırsa yapılsın.

din ne tuhaf azaplar falan...

cevap : hayır duymuyor.

bonus cevap: eğer müslümanlarla alay etmek için duyuru açtıysan bana bir mesaj yaz.dünyadayken bazı şeyleri yaşabilirsin

@indescribable, hebanon'a yaz gelip kafanı keser. ışidçi bi ergen olur kendisi. beni mesajla tehdit etti olmayan aklınca fsadgfdshgf

ölüm sonrası için spoiler vermiş olacam ama, ruh diye bir şey yok. beyin ölümüyle birlikte her şey sonlanıyor. bilinç beyine bağlı, beyin öldükten sonra bilinç yaşamaya devam etmiyor. cennet-cehenneme gitme de yok, reenkarnasyon da yok, ruhun sıkışıp kalması da yok. bunlar hayatı insan odaklı gören dinlerin yanılsamaları. hayatın insan odaklı olmadığı defalarca ispatlandı, insan sadece evrimde bir halka, özel ruh üflenmiş bir varlık falan değil. bir böcek öldüğünde ne oluyorsa insana da aynısı oluyor. o yüzden kafanı böyle şeylerle meşgul etme bence, sadece babanla geçirdiğin güzel günleri düşün, güzel bir hayatı olduysa buna sevin. bir azabı vardıysa da bitti artık, şu an bir acı falan çekmiyor.

Ateistler bu videoyada cevap versinler..
www.izlesene.com

google a kabir azabı yazınca çıkan ilk video

bsplayer.

k-lite codec pack. media player classic'le birlikte geliyor zaten.

vlc

vlc

ekran kartı sürücüsünü güncelleştirin.

güncel ancak sorun hala devam ediyor

sorun neyden kaynaklı olabilir? ekran kartı mı ram mi kablolar bağlantılar mı?

sürücünün eski sürümünü deneyin.
çözünürlük ve ekran yenileme degerini düşürün. (hertz değeri)

tabi hepsini ayni anda değil sirayla deneyin. bir de notebook u sert zeminde kullanin. yatak yastik üstünde atesi çıkar.

mevcut sürücüyle ekran yenileme hızını 60 hertzden başka değiştiremiyorum. eski sürücü kurdum şimdi. bakalım devam edecek mi

bana donanımsal problem gibi geldi. test etmek için belki bir harici monitöre bağlayabilirsin, onda da çizgiler varsa sürücülerden falan kaynaklı olabilir. ama dediğim gibi bence donanımsal ve servise vermekte fayda var.

anakarttan lcd panele giden sokette birseyler olabılır. servise vermen en dogrusu, yazılım değildir o.

en güncel bilgi: yazılım değilmiş. donanımdan kaynaklı problem varmış ve serviste 20 işgünü içerisinde tamir olmadığı için iade aldılar. teşekkürler hepinize

Ilk soru ev sizin mi? Ikincisi hangi sigortaya gidecek? Evini bu kadar ayrintili sekilde sigortalatmissa, o kisi sigortaya gider, sigorta ona parasini oder, sonra sizden ister ya da size dava acar.

ev bizim, bilmiyorum alt komsu evin nerelerini sigortalatmis

evet senin ödemen lazım alt katın boyasını da

sizin yaptırmanız gerekir diye biliyorum ben.

tabi ki var. sizin tuvaletiniz yüzünden öyle olmuş tavanı.

aynı şey bize de oldu. bizim evdeki su sızıntısı yüzünden aşağı katın duvarları da zarar gördü. biz boyacı çağırıp boyattık.

en son CM stabil değildi, baya önemli özellikler de çalışmıyordu. son durum nedir bilmiyorum. xda forumlarına bir göz gezdir bence, eğer millet memnunsa bence stocktan iyidir.

önce şöyle bir kriz yaşadım: www.eksiduyuru.com

sonrasında da cm kullandım yaklaşık 6 ay kadar, pil ömründen yana çok memnundum. bence samsung'la gelen orijinal işletim sistemine göre çok daha kullanışlı, çok daha pratik ayrıca. öte yandan, hiç stabil değildi bence, google apps / google play'le ilgili sürekli sıkıntı, o durduruldu bu durduruldu hatası alıyordum. hatta öyle bir noktaya geldi ki, bir mesaja cevap yazabilmek için yaklaşık 3 saniyede bir çıkan "x durduruldu, y x.çtı" hatalarının arasında 10 dakika debelendim. en son aralık civarı yine bir cinnet anında xaomi deneyeyim diye düşündüm bir de ve onu kurmak için önce stok samsung kurmam gerekti. derken samsung'a dönmüş oldum xaomi'ye geçerken, "risk alıp daha düşük pil tüketimi ve kolay kullanım mı yoksa leş pil ömrüne karşın stabilite mi" sorunsalında pil ömrünü feda ettim, her gün öğleden sonra 3-4 civarı tekrar şarja takıyorum akşama düdük gibi kalmamak için dışarılarda. yolda belde olduğunda pil daha önemli olabilliyor dağ başında, o zaman belki cm ama şehir içi kullanımda leanedolsun ki stok samsun işletim sistemiyle devam ediyorum.

öyle öyle şeyler..

zenfone 2 için cm var mı ki? kendi sitesindeki listede yok (download.cyanogenmod.org) . xda unofficial olarak olabilir belki.

nexus 4 te cm 12.1 kurdum, memnunum. stabilite ile ilgili problem yaşamadım. cm kurmadan önce rootlayıp, greenify, xposed, intelli3g vs kurmayı deneyin bence.

Evet, official olarak değil de unofficial olarak cm13 varmış. Burada anlatılmış nasıl kurulacağı: www.ibtimes.co.in

valla ofişılı bile stabil olmayan bir romun anofişıl olanından bence açık şekilde uzak durmak gerek.

want2die'ın söylediğinin ardından aklıma geldi; telefonun radyosunu kullanamaz olmuştum ben de cm'ye geçince, doğru söylüyor. ki özellikle internet ve bellekten yana derdin varsa ya da doldurmak falan istemiyorsan belleği şarkı türküyle, ya da en basitinden takip ettiğin radyo insanları varsa, radyo çok elzem oluyor. öte yandan, göz algılama özelliğinin zaten şu an da işlev gördüğünü düşünmüyorum, cm ile hiç çalışmıyordu evet.

Mart ayında hemen hemen saydığın tüm ülkelerin hava durumu uygun. Japonya, Kore ve Singapur'u belki pahalılıktan dolayı eleyebilirsin. Ben Tayland, Kamboçya, Laos, Vietnam, Filipinler'den birini tavsiye ederim. Bölgeye ilk defa gideceksen Tayland iyi bir başlangıç olur. Kendi sitemde gerekli tüm bilgielri bulabilirsin: www.taylandgezi.com

mart ayı en sıcak dönemlerdir. deniz suyu 27 derece civarı olur. fakat mart ayının sonunda nisan başında muson yağmurları başlar. Singapur ve japonya dışında diğer yerlerde çok bir bütçe harcayacağınızı sanmıyorum.

Japonya zannedildigi gibi asiri pahali bir yer degil bence.

Japan rail pass'a mahkum degilsin, japan bus pass'a bak, cok cok uygun.

japonya yolunu bilirsen pahalı değil evet ama 2 hafta geçirilecek kadar da güzel değil. singapur'a gitmeye değmez. kore de aynı şekilde. endonezya hakkını verirseniz çok güzel. (bali'den ibaret olmadığı bilincine sahip olmak lazım) vietnam vizesini halledebiliyorsanız vietnam+tayland yapılabilir. malezya eh işte. çin'e gitmedim yorum yapmayayım.

Herkesin tecrubesi/gorusu baska, ben de kendi dusuncelerimi soyleyim.
Japonya 2 hafta gecirmek icin uygun, ben 3 hafta gecirmistim o biraz fazla geldi.
Hirosima, miyajima, osaka, kyoto, nara, yokohama ve tokyo'daydim.
Daha okinawa, hokkaido vb bir suru yer var.
Eger sakura zamanina denk geliyorsa (tam hatirlamiyorum ne zamandi) asiri pahali olur ama.

Malezya ve singapurda toplam 3 hafta gecirdim, 2-3 gunden fazla kalinmaz singapurda, pahali bir yer little india vb gibi bolumler ve cekik gozlu insanlar haric "dunyanin herhangi bir yeri" gibi. Malezya ise cok tatli bir ulke bence, kuala lumpur, genting highlands, kuantan, penang, langkawi, tioman vb yerlere gitmistik. Ulasimlari otobusle sagladik, sadece langkawide araba kiralamistik.

Bir arkadasim cinde 1 ay gecirdi, cok ilginc oldugunu soyledi, dunyanin geri kalanindan cok farkliymis. (Otostopla geziyordu o gerci, buyuk sehirlere gittigini sanmiyorum)


Benim ailem soyle yaptilar,
Hong Kong - (makau) - tayland - malezya
3 hafta, en cok taylandda vakit gecirdiler, kuzeyi baska, guneyi baska guZelmis. Malezyaya da tekrar ugradilar. Sonra singapurdan geri donduler. Turkiyeden cikarken cok noktali ucus seklinde, sonra da tayland-malezya-singapur air asia gibi guneydogu asya lowcostlariyla gittiler.

çin için bilgi vereyim ben de, güneyin (shenzen bölgesi) iklimi bizim akdeniz ile aynı, shanghai istanbul ile aynı, kuzey de kuzey işte
fakat ülke ortadan göz kararı güney ve kuzey diye ikiye bölünmüş, devlet güneye siz zaten ılıman iklimdesiniz diye dogalgaz vermiyor. martta ben donmuştum, shanghai'da bir toplantıda soguktan gözyaşlarımın aktığını hiç unutmam. bol bulutlu ve sisli olacağından tavsiye etmiyorum çin'i